Prof. Dr. Tuncay BAŞOĞLU | İslami Gelenekle Klasikleri Okuma Kültürü

Abdullah Yasir Can’ın takdimi ile derse başlangıç yapıldı. Ders iki oturum şeklinde akış bozulmadan gerçekleştirildi.

Klasik dendiğinde aklınıza ne geliyor? Sorusu ile derse giriş yapıldı.

• Eskimeyen eserler olması.
• Seçkin, alanı temsil eden eserler olması.
• Kendinden sonraki eser ve düşüncelere etkisinin olması
• Fikri değerinin olması.
• Özgün olmakla beraber taklit edilebilir olması.

Klasikleri ne için okumalıyız sorusuna sadece tarihi bilgi sahibi olmamızı sağladığı, bunlar üzerinde yorum yapılmaz gibi olumsuz görüşlerin olduğunu görmekteyiz.   

Klasik dönemde batının kendine rakip ve düşman olarak gördüğü kişi İslam. Eğer siz tarihinize sahip çıkmazsanız başkası sizin tarihinize sahip çıkar. Bu bağlamda İslam dünyasının haliyle dinin tarihini de başka birisi size anlatır. Bunun bilinciyle son zamanlarda birçok araştırma yapıldığını görmekteyiz.

Belirli bir sabitemiz ve ilkelerimiz olmalı. Bunun yanında bazı ilimleri iyi bilmek de önemlidir. Bunun yanında kuran ve sünnet olarak başka dinlerde olmayan iki kaynağımız var. İlmi olarak düşündüğümüze müzakere etmeli ve alimlerin dindarlığı ile kendimiz arasında bir eksiklik olduğunu düşünmemeliyiz bunun akabinde insanın her dönemde ihtiyaç ve düşüncelerinin aynı ve benzer olduğunu göz ardı etmemeliyiz.

İkinci oturumda nasıl okumalıyız, ne okumalıyız başlıkları üzerinde duruldu.

Bir alimin tüm eserlerini okumak size belli bir birikim sağlar ama İslam düşüncesi çerçevesinde bir eksiklik oluşturur.

Bir bütün olarak okuma hem iç hem dışını okumanın nasıl olması gerektiği örnekler bağlamında açıklandı.

İslam dünyasında ilim ulema ve kitaplar yoluyla yayılıyor ve bunun da herkese açık olması devrime neden olduğunu söyleyebiliriz.

Bunun yanında düzenli ve müzakereliokumak da önem arz etmektedir.

Dersin sonunda alimlerin ve fakihlerin okuma yöntemlerinden bahsedilerek konu toparlandı.

—–