Prof. Dr. Hamdi BRAVO | Felsefenin Kritik İfade Biçimi

 

Anadolu İlahiyat Akademisi

Geleceğin Akademisyenlerini Arıyor Projesi

2024 Yaz Kampı

Lisansüstü Grubu

Ders Raporu

 

Felsefenin İfade Biçimleri

Tarih:25 Temmuz 2024 Perşembe, 11.00       
Ders:Felsefenin Kritik İfade Biçimi
Hoca:Prof. Dr. Hamdi Bravo
İşleniş:21 Kişi Yüz yüze – 45 Kişi Online
Özet:
  • Dersi iki oturum şeklinde gerçekleştirildi. 
  • Kritik sözcüğünün etimolojik kökeni üzerine bir girişle derse başlandı. 
  • Kritik kelimesi Yunanca Krino sözcüğünden gelir. Krino, 
  1. Ayırmak 
  2. Yargılamak, hüküm vermek anlamlarına geliyor. 
  • Kriz sözcüğü de aynı kökten türer. Kriz aslında bir ayrılma tarafların birbiriyle çatışmasına işaret ediyor. 
  • Kriter bir ayrım yapmaktır. Kriter ayrım ölçütü oluşturma ve bu ölçüt neticesinde bir sonuca varmak olarak ifade edilir.
  • Kritik sözcüğünün günlük kullanımında tenkit bu kelimeyi karşılıyor olsa da felsefi anlamda eksik kalmaktadır. Yine de eleştiri sözcüğü elemek kökünden gelen bir sözcüktür ve bir değerlendirmeye göre ayrım yapmak anlamı taşır. Bu yüzden sözcük anlamlarındaki özdeşlikten yola çıkarak kritik kelimesinin eleştiri kelimesi ile karşılanabileceği söylenebilir.
  • “Kritik bir yöntem olarak ele alındığında Kant’ı nasıl anlamalıyız?” derste bu soruyla birlikte Kant’a geçildi. 
  • Aklın sınırlarının belirlenmesi ile başlar Kant’ın tartışması. Akıl neyi bilir neyi bilemez? Kant bu soruyu çözebilmek için aklın yapısını çözmek istedi. 
  • Bu noktada aklın hakikat üzerindeki etkisi düşünülürken iki grup ortaya çıkıyor. 
    • Septikler
    • Dogmatikler
  • Kant’ın meselesi dogmatizmi de şüpheciliği de eleştirir. Ana sorusu şu “Dogmatizm ile şüphecilik arasında bir aklın neyi bilip neyi bilemeyeceği sorusuna cevap bulunabilir mi?”
  • Hoca Dogmatizm nedir? sorusu ve tanımını yaptı. Buradan felsefi dogmatizm olabilir mi sorusu geldi. 
  • Dogmatizmin araştırmayı ve bilmeyi sınırlandırıcı bir etkisi vardır. Felsefeye bir sınır getirir. Bu sebeple Kant’ın dogmatizm ile bir sıkıntısı vardır. 
  • Çünkü dogmatizm bilginin hakikatin deneyim dışı yolları olduğunu savunuyor. Kant’ta hakikat sadece akıl yürütme ile bulunur denen bir yaklaşımla karşılaşıyoruz. 
  • Kant dogmatizm ile aklın bizi hakikate götürdüğü noktasında uyuşur ancak Kant hangi koşullarda sorusunu ekler. Her zaman aklın hakikate götüreceğini düşünmez. Ve bu sorunun peşine düşer. 
  • Kant’a kadar filozoflar metafizik soruları akıl ile cevaplamışlardır ancak kimse “akıl bu sorulara nereye kadar cevap verebilir?” sorusunu sormamıştır.
  • Kant için eleştiri insanın bilgi amacıyla dönüp kendine bakmasıdır. Ben neyi ne kadar bilebilirim sorusu için Kant’a göre eleştiri başlıyor.
  • Kant’ın anladığı anlamda kritik, eleştiri budur.
  • Refleksiyon nedir? kendinizi eleştiremezsiniz. Ancak kendinize bakamazsınız. Eğer öteki olmazsa tek insan olursanız kendi üzerimize düşünmeyiz. Kendimizden önce şüphe etmeliyiz. Bir çatışma olmalı bu da bizden başka bize ters zıt düşünen birinin varlığı ile kendi tutumumuzdan şüphe etmeye başlayabiliriz. Ancak bu aşamada eleştiri başlar. Kişinin kendine olan güveni ve inancı ile eleştiri öncelikli olarak dışarı yönelir. Ancak kantın istediği şey dönüp kendimize bakacağımız bir eleştiri. Burada eleştiri aslında yergidir. Hedefimiz burada bireyselliğimizi savunmaktır. 
  • Günlük yaşamda eleştiri aracılığı ile kendini onaylarsın. Kant’ın istediği ise eleştiriyi nesnel bir boyuta taşımaktır. Kant nesneyi anlamamızı sağlayacak bir eleştiri yapılması mümkün müdür? Sorusunu soruyor. 
  • Kant’a göre eğer nesnel eleştiri yapacaksak taraflardan biri olmayı bırakmamız gerekiyor. Üçüncü bir göz olarak yargıda bulunmalıyız.
  • Üçüncü göz olduktan sonra nesneyi eleştirebilmek için bu çatışma ve çelişki hakkında yorum yapabilmemiz için bir hipotezler yığınına sahip olmamız gerekiyor. Bu yolla var neden var dedi yok neden yok dedi bunu anlamak istiyor. Bu süreçlerde akıl nasıl işledi bunun cevabını istiyor. 
  • Kant’a bu düşünce alanını açan filozof J. Locke bu yüzden derste Kant’a tam bir geçiş yapmadan önce J. Locke’u biraz anlamlıyız.
  • İnsan aklı metafizik düşünmeye ne kadar yatkın
  • John Locke hakkındaki değerlendirme ve Kant’a geçiş hocanın önermiş olduğu ön okuma metni referans alarak ders içinde okunmasıyla ilerlendi.
  • Locke’un temel iddiası bilgi ile inancın birleştiği yerler olabilir.
  • Bilgi bilimin ürünüdür. Metafizik öyle bir bilgiye sahip olmadığı için o bilgiye sahip değildir ve inanç alanında kalır.
  • Kant’a göre metafizik sorular sormamız doğaldır. Her insan sorar. Ama bunları yanıtlamak insan yeteneğini aşar yine de sorar diyor. 
  • Benim kanaatim genel manada dersin güzel geçtiğinden ve hocanın kritik konusunu hem Kant bağlamında hem de epistemolojik bağlamda güzel açıkladığından yana. Ancak daha sonra hocayla sohbet ederken de öğrendiğimize göre hocanın derslerinde takip ettiği metot öğrencilerini derse dahil ederek tartışma ortamını diri tutması ve burada çıkan görüşler ışığında konuyu öğrencilere aktarması. Ders esnasındaki bizlerin derse aşırı müdahalesi olmasının hocanın bu metodu ile bağlantısı olduğunu düşünüyorum. 

Hoca tekrar bir derse davet edilebilir diye düşünüyorum.

Ön Okuma Metni:
  • Ali Osman Gündoğan- Kant’a Eleştiri ve Aydınlanma 
  • John Lock- İnsan Anlığı Üzerine Bir Deneme
  • Kant- Arı Usun Eleştirisi (Birinci Yayıma Önsöz ve İkinci Yayıma Önsöz Bölümleri)
  • Hamdi Bravo- Vicdanın Sessizliği (Önsöz ve 1. Bölüm)
Bahsi Geçen Eserler: 
  • Vicdanın Sessizliği- Hamdi Bravo 
  • John Lock kimdir?

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top