Özgeçmiş

Prof. Dr.
M. Hakan Türkçapar
1990 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesini, 1995 yılında psikiyatri ihtisasını bitirdi. Uzmanlık sonrası 1997’de Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler alanında ABD’de Beck Institute for Cognitive Therapy and Research’de Bilişsel Psikoterapi eğitimi aldı. 1999 yılında New York Ellis Institute’de Rational Emotive Behaviour Therapy eğitimi sonrası REBT (Akılcı Duygusal Terapi) alanında önce Temel Sertifika (Primary Certificate), ardından da 2008 yılında da ileri düzey sertifika (Advanced Certificate) aşamalarını tamamladı. 2000 yılında psikiyatri doçenti, 2012 yılında psikiyatri profesörü olan Türkçapar, Psikiyatrinin yanı sıra, Sosyal Antropoloji alanında yüksek lisans ve doktorasını tamamlayarak, 2009 yılında sosyal antropolojide bilim doktoru unvanını aldı. 2003 yılında Bilişsel Terapi alanında yeterliliği değerlendiren uluslararası bilişsel terapi akademisi -Academy of Cognitive Therapy (ACT)- tarafından Bilişsel Terapist olarak sertifiye edildi. Aynı yıl alana olan katkıları nedeniyle Akademinin Fellow üyeliğine, 2005 yılında Akademinin sertifikasyon kuruluna alındı. 2013 yılında ise Akademi tarafından Bilişsel Davranışçı Psikoterapi Eğiticisi ve Danışmanı olarak sertifiye edildi. 1999 yılından itibaren çeşitli merkezlerde ve kongrelerde bilişsel davranışçı terapi konusunda alanda çalışan profesyonellere dönük eğitim çalışmaları yapmıştır. Yine aynı alanda bilimsel çalışmalara yer veren Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar dergisinin de kurucu editörüdür. 2005-2012 arasında Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim Araştırma Hastanesi Psikiyatri kliniği şefliği, 2008-2011 arasında Etlik İhtisas Hastanesi psikiyatri kliniği kurucu şefliği ve 2012-2019 arasında Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanlığını yapan Dr. Türkçapar, 2010 yılından bu yana Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler Derneği başkanlığını yürütmektedir. Halen 2019 yılında göreve başladığı Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Psikoloji Bölümünde Profesör olarak öğretim üyeliği ve Psikoloji Bölüm Başkanlığı görevlerini yürütmektedir.
Kitaplar:
- Antipsikiyatri, Mavi Yayıncılık, 1997 (Kemal Sayar ile birlikte)
- Klinik Uygulamada Bilişsel-Davranışçı Terapi: Depresyon, Epsilon Yayınevi, 2018
- Bilişsel Davranışçı Terapi: Temel İlkeler ve Uygulama, Epsilon Yayınevi, 2018
- Fark Et Düşün Hisset Yaşa, Epsilon Yayınevi, 2019
- Depresyondan Çıkış Yolu, Epsilon Yayınevi, 2020
- Hayatı Anlamak Serisi (5 Kitap), Kadir Özdel, Aslıhan Dönmez ile birlikte, Epsilon Yayınevi, 2023
- Nasıl Temizlenebilirim? Epsilon Yayınevi, 2023
Çeviri:
- Güçlü Kişi Gürültü Çıkaran Değil, Sessizce Konuşup Sorunları Tanımlayarak Çözebilen Kişidir, Aaron T. Beck, Destek Yayınları, 2024
M. Hakan Türkçapar’ın Geleceğin Akademisyenlerini Arıyoruz Projesindeki Programları:
- 2023-2024 eğitim yılı; “Psikolojinin Klasiklerini Okuma Yöntemi”
Anadolu İlahiyat Akademisi
Geleceğin Akademisyenlerini Arıyor Projesi
Ara Kamp Ders Raporu
Klasikleri Okuma Yöntemi Grubu
Tarih: | 30 Ocak Salı 14:00 |
Ders: | Psikoloji Klasiklerini Okuma Yöntemi |
Hoca: | Prof. Dr. Hakan Türkçapar |
İşleniş: | Yüz yüze ve Online |
Özet: | Dersin başında tanışma yapıldı. Hocamız dersteki öğrencilerin alanlarını ve bölümleri hakkında sohbet etti. Ders psikolojinin zaman içerisindeki gelişimine paralel olarak gitti ve ders sonunda birkaç soru cevap yapıldı. Psikolojinin kurucusu olan William Wuntt kendi döneminde düşünce üzeriine deneyler yapmıştır. O sırada pek çok data var ve bunlar arasından psikolojik olanı seçmek deneyin kendisini belli etmesine dayalı. Algıyla düşünceyle ilgili deneyler yapılıyor. Daha sonra Freud geliyor kendisi psikanalizin kurucusu. Tıp doktoru aynı zamanda. Sonra nöroloji ihtisası yapıyor ve temel nörolojik çalışmalar yapıyor. Kliniğe yöneliyor ve o dönemin hakim kuramlarından Newton fiziği ve evrim kuramını alıp bir anlamda insan psikolojisine uyarlıyor. İnsan varlığını ve neslini devam etmeye çalışan bir varlık. Burada saldırganlık ve cinsellik karşımıza çıkıyor. Freud insanın eylemlerinin bu iki kavrama hizmet ettiğinin söyleyerek bunların eksikliği sonucu hastalıkların çıktığını söylüyor. Freud insanın yaptığı çoğu şeyin bilinç dışı yaptığını söyler. Saldırganlık ve cinsellik ile ilgili, dürtüler benliği harekete geçirir der.O insan eylemlerinin hepsinin altında tersi bir şey olduğunu söyler.Ona göre bir dürtü ne kadar kabul edilirse o kadar tersi çıkar. Freudun kitaplarını okurken o dönemki şartları ve bilimi göz önünde bulundurarak okumamız gerekiyor. Daha sonra nesne ilişkileri kuramı gelmiştir. Özellikle psikanalize de karşı çıkan Con Bowlby bağlanma kuramı ortaya çıkmıştır.Bunda ikinci dünya savaşı çok fazla yetim çocuk kalması ve bu çocukların ölmesi ve gelişme geriliği yaşaması gözlemlenmiştir. Bağlanma;
Burada Erik Erikson psikososyal evreleri önem atfeder. Davranışçılık;Doğal bilimlerle aynı yönde insan psikolojisi için de aynı yöntemi kullanılmasını söyler. Kişinin davranışı ile ortamla arasındaki ilişkilere bakılıyor ve zihinde olanın pek bi önemi olmadığını söylerler. Davranışçılığın esas yükselmesi ikinci dünya savaşı sonrasında olmuştur. İkinci dünya savaşını çıkaran Hitler sadece Yahudileri değil yaklaşık 1 buçuk milyon hastalığı olan kişileri de öldürüyor. İnsanda doğal olarak yok etme ve öldürme psikolojisinin olduğunu söylüyor psikanalizciler davranışçılar da buna karşı olarak yükselişe geçiyor. Bilişselcilik üzerinde duruldu. Genel olarak psikoloji diğer alanlara göre herkesin kendinde hak gördüğü bir alan. Bu konuda seçici davranmamız gerekiyor. Bu alandaki bolluk ve zenginliğin yanında bir kirlilik de var. Günümüzde ihtiyaç olan daha okur araştırmacı olması gerekiyor. Bizim bunlara eleştirel yaklaşmamız gerekiyor. Uygulamalı bilimlerde pozitivizm geçerlidir. Çok eleştirilen bir kuramdır ama iş yapma açısında en sağlam kuramdır. Birbiriyle kesişmeyen alanlar: din anlamla ilgili dünya neden var biz neden varız ahlakla ilgili bilim ise dünya ve varlık üzerinde dolayısıyla bunların ortak bir paydada buluşturulmasına gerek yok. Bilimin verileriyle dinin verilerinin çakışması değil de bilim adamıyla din adamının çatışmasıyla ilgilidir. Yazan kişinin biyografisine bakmamız gerekir. |
Ön Okuma Metni: | Ön okuma metni verilmedi. |
Bahsi Geçen Eserler: |
|