Doç. Dr. Oğuzhan TAN | Fıkıh Klasiklerini Okuma Yöntemi

[sablon_gorsel]

 

 Anadolu İlahiyat Akademisi

Geleceğin Akademisyenlerini Arıyor Projesi

Ders Raporu

 

Klasikleri Okuma Yöntemi Grubu 

Tarih ve Saat04.05.2024
DersKlasikleri Okuma Yöntemi
HocaDoç. Dr. Oğuzhan Tan
KonuFıkıh Klasiklerini Okuma
Ders KatılımıYüz yüze 5 kişi
Online 28 kişi 
Dersin Özeti

Fıkıhta klasik metin denildiğinde ne kastedilir?

Buna iki şekilde cevap verebiliriz:

1. Klasik ne demek: Belirli türün, zaman karşısında dayanmayı başarabilmiş, seçkin örnekleri. Fikir verici, alanı iyi temsil eden. Kurucu, kurgulayıcı metin.

Bu tanım ister istemez o eserler önem ve itibar kazandırıyor. Batı literatüründe klasik diye bölümler var: Başta Roma Yunan olmak üzere, felsefe dil, edebiyat, tarih.

Bizdeki fen edebiyat fakülteleri gibi.

2. Klasik döneme ait:

Mezhep kuruluş dönemi.

Fıkıh klasikleri hangi kısımlarla dönemlendirebilir?

Ben gelen olarak İslam ilimler tarihini üç ana döneme ayırıyorum:

1. Doğal Kurumsal-Kuramsal İlahiyat Paradigması Öncesi: Sistematik Ulum-1 Diniyyenin tam teşekkülü oluşumundan önceki dönem:

Zuhur veya Tezahür dönemi: Asli dönem. Tecrübe olarak İslam’ın belirli bir toplum ve tarih kesitinde somutlaşması

Peygamber’in Vefatı: İlk Halifeler dönemi: Peygamberin Mirasının sistemleşme çabaları ve ilk politik krizler. Otoritenin tarifi, susan vahiy ve susan peygamberden sonra nasıl yapılacak. 

Rivayet-Tedvin-Tasnif Dönemi: Tedvinin genişlemesi, sınıflandırma. Istılahlar dönemi

Tedris-Telif-Riyaset/İmamet dönemi: bölgesellik.

2. Sistematik Ulum-ı Diniyye Dönemi

  • Mezhep, doktrin, halka, imam, intisap, kaynak hiyerarşisi, araziden kopma: Bölge ile mukayyet değil. Klasik dönem
  • Tahkim-i mezahib. (5-6 yy.a kadar)
  • Taklid (gelenek dönemi)
  • Altın kesit: (7-8)

3. Modern Dönem:

Modernite batıda 17. Yüzyıldan itibaren başlatılır. 1950 lerde biter.

Modern öncesinde yazım meşruiyeti silsile ve gelenek hattı içinde olmakla oluyordu. Çünkü toplumun kimliği konusunda bir ana eğilim vardı.

Fıkıh ve usul literatürünün tasnifi yapılabilir mi? Hangi başlıklarla tasnif edilebilir? (Şekil ve muhteva açılarından)

İslam Hukuku:

Öncelikle:

1. Ayet-hadis merkezli fıkıh: Kaynak materyal üzerinden yapıldı:

2. Füru:

İmam görüşleri, imamın mezhebi, İmamın mezhebi, o mezhebin nüvesi olur. Ama tarih içinde mezhep imamın nüve görüşlerini aşar.İmamın görüşü, mezhebin resmi görüşünü teşmil etmez çoğu zaman. İmam bir anlamda kuruluş öncesi karizma ifade eder.

Hanefilerde: usul, nevadir, fetva,

Genel olarak metin, şerh, haşiye, talik, takrir, muhtasar, risale, red, fetva kitaplar.

3. Usul:

İçerik ve yöntem açısından

  • Ehli hadis usulü:
  • Ehli Kelam usulü
  • Ehli fıkıh usulü
  • Diğer disiplinlerin katkıları (Dil, Mantık, Felsefe, Istilah)
  • Tür olarak; genel kitaplar: özel konularda yazılmış kitaplar.
  • Ana metinler ve üzerine yazılanlar.

4. Nevazil, fetava, hiyel, mevaris, feraiz, siyer, ilmi hilaf, fikhı mukaren, güncel meseleler, fıkıh tarihi, usul tarihi, mezhep tarihi, tabakat, teracim, menakıb. Kudat, siyaset-i şeriyye, ahkam-ı sultaniyye, nizamul usre, ahval-i şahsiyye

5. Modern taksim: Fransız medeni hukukunun etkisi.

İlk dönem fıkıh klasiklerini ortaya çıkaran saikler nelerdir?

1. İhtilaftan kaçış

2. Bilgi, norm ve toplum politikası

3. Hadis-rey çatışmasını disipline etmek

4. Gelenek oluşturmak

Modern döneme geçişte fıkıh ve hukuk etkileşimi bağlamındaki metinler nasıl anlaşılmalıdır? Bu metinlerin fıkıh açısından değeri nedir? 

Modernitenin etkilerini aramak lazım. Klasik usulün yeterliliği, klasik fıkhın yeterliliği, Batı karşısında gerilemenin getirdiği tartışma, milliyetçilik ve politika ön plana çıkıyor. Kiriz metinleri artıyor. Metinler kısalıyor. Ulema geleneği dışında da kitaplar yazılıyor.Fıkıhta mezhep otoritesinin hafiflemesi ve içtihat tecdid etrafında tartışma olmuştur.Usulde ise usule büyük umut bağlanmış. Adeta bir toplum siyaset hukuk ve ahlak felsefesi gibi işlemesi beklenmiştir. Klasik usulün rolü konusunda özellikle Osmanlıda çok yönlü tartışmalar yapılmıştır. Osmanlıda Ziya Gökalp, Halim Sabit Şibay, Mustafa Şeref, Mansurizade Said gibi isimler fıkıh ile sosyolojik bakış diğer taraftan ise ahkâm-ı şer’iyye ile Batı hukuku arasını telif etme yönünde birtakım düşünceler ileri sürmüşlerdir.

Mecelle ve Aile Hukuku Kararnamesi ile ilgili tartışmalar da bu bağlamda üzerinde durulmaya değerdir.

Aile ve kadın tartışmalarında bu akımdan ön plana çıkan iki kişiden biri Ziya Gökalp, diğeri komisyon azası Mansurizade Said Bey’dir. Nikâh akdi esnasında tek eşliliğin şart koşulması ve riayet edilmediğinde kadına boşanma hakkının tanınması, bu tesirlerden biridir. Mansurizade Said Bey çok eşliliğin cevaza dayandığı ve sultanın cevaz alanında tasarruf yetkisi bulunduğu gerekçesiyle, bunun doğrudan yasaklanması konusunda ısrar etmişse de komisyon tarafından kabul edilmemiş. Usulün kaynakları, örfe sosyolojiye, terakkiye açılmak istiyor. Füruda da telifçi bir karakter oluşturmuştur.

Derste Bahsi Geçen Kitaplar 
Ön Okuma Metinleri—–
İleri Okuma metinleri——-

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top