Dr. Öğr. Üyesi Yasin Ramazan BAŞARAN | Felsefenin Argümantasyon İfade Biçimi

[sablon_gorsel]

 

Anadolu İlahiyat Akademisi 

Geleceğin Akademisyenlerini Arıyor Projesi

2024 Yaz Kampı

Lisansüstü Grubu

Ders Raporu

 

                                                                                                                                                  Felsefenin İfade Biçimleri

Tarih:29 Temmuz 2024 Pazartesi, 11.00 
Ders: Felsefenin Argümantasyon İfade Biçimi
Hoca:Dr. Öğr. Üyesi Yasin Ramazan BAŞARAN
İşleniş:Yüz yüze 16, Online 56 kişi derse katılmıştır.
Özet:Ders iki oturum şeklinde gerçekleştirilmiştir. Ders, içeriğe ve akışa bağlı kalınarak işlenmiştir.

Dersin özeti: Argümantasyon felsefeye yaklaşım tarzı olarak bir yöntem, bir felsefe yapma tarzıdır. 

Felsefe, bir konuda fikrinizin olduğu yeri öğrenmektir. Felsefe yapmak demek sizin belli bir konuda bir yerde bulunmanız demektir. 

Neyin ne olduğuna dair soruşturma felsefi bir soruşturma değildir, bunlar birincil dereceden soruşturmalardır. Felsefe ikincil dereceden bir soruşturmadır.

Felsefenin amacı, duygular, şeyler, nesneler içerisinde kendimizi anlamak ve kendi yerimizi tayin etmektir. Felsefe, kendimiz dışındaki şeyleri konuşurken bile kendi yerimizi tayin ettiğimiz şeydir. Felsefe ile gerçekliğe dair yerimizi belli ederiz. 

İnsanlar nerede olduklarını bilmediklerinden olgu diye kendilerine gelen şeyleri kabul ederler. Her şey olgulardan mı ibarettir, felsefi bir sorudur.

Argümanlar bize diğer argümanlar konusunda bilgi verir mi?

Biz argümantasyon ile tüm sistemi sorgularız. Sonuçlarla değil, sonuçlara nasıl gittiğimizle ilgilendiğimiz yer argümantasyondur. Argümantasyon, analiz edilerek, parçalara ayrılarak yapılır. Her zaman karşılıklı bir çatışma vardır. 

Felsefi sorunlarımız hep sağduyudan başlar. İlk olarak bize tanıdık gelen şeyleri sorgulamakla başlarız. Felsefecinin işi, bizim gördüğümüz dünya hakkında söyledikleridir. 

Olguyu oluşturmak için önce felsefi soruları cevaplandırmamız gerekir. 

Argümantasyon, gerekçeleri açığa çıkarmaya dayanır. Argümantasyon, açık açık bize her adımı gösterir ve her adımı incelemeyi gerektirir. 

Biz argümanlara gerekçelerle itiraz ediyoruz.

Felsefe yapmanın ilk kuralı, bir iddianın argümanı varsa eleştiri de o argümana yapılır, eğer bu kuralı uygularsanız felsefe yapabilirsiniz ikinci bir şeye ihtiyaç yoktur. Bir iddianın argümanı yoksa sadece bir görüş olarak kalır. Argüman, iddia ve onun gerekçelerinden oluşur. Gerekçelendirilmiş iddiaya gerekçelendirilmiş eleştiri yapılır. İddia olgusal bir şeydir ve bu iddia her yerden gelebilir, o iddianın gerekçeleri bizden gelmelidir. 

Argümantasyon, kavramı anlayana kadar parçalamaktır. 

Argümantasyon neyin doğru neyin yanlış olduğunu konusunda karşılıklı konuşmamızı sağlıyor.

Argümantasyonun zor kısmı yeterince ayırt edebilmektir, mesela bir kavram geçiyor onu tanımına ulaşana kadar parçalayabilmektir. Ortada muğlak bir şey kalıyorsa orayı da parçalamanız lazım.

Bildiğimiz her şey bildiğimizi sandığımız argümanlara ve içlerinde bulunan varsayımlara dayanır. Bilgi, bilenle ilgilidir. 

Havada uçuşan bir argümana itiraz edemezsiniz, bu çok önemlidir çünkü her görüş birinin görüşüdür, sizin kendinizin sandığınız görüşler birilerinin görüşleridir, çok azı sizin kendi görüşünüz olabilir ama pek çoğu bir başkasının görüşüdür. Bir şeyi olgu olarak kabul ettiğimizde hangi öncülleri kullandığı noktasında argümantasyona ihtiyaç duyarız. Çoğu olgunun argümana ihtiyacı yoktur ama bazı olgularda argümana ihtiyaç duyarız. 

Felsefi tartışmalar fizikte, biyolojide, kimyada, psikolojide sosyolojide bize olgu sağlayan her şeyde vardır ama onların tartıştığı düzey neyin nasıl tanımlanabileceğine dair olgusal birtakım şeylerdir, biz o olguların ötesine geçerek felsefi sorular sorabiliyoruz. Ve bu felsefi soruları da gerekçelendirilmiş bir iddiaya gerekçelendirilmiş bir eleştiri yaparak yapıyoruz. 

Bir konuda nasıl netlik sağlanır, argümantasyon sayesinde bulabiliriz. Neye itiraz edeceğiz? 

X ve Y’yi ayırt ettikten sonra gemileri değil argümanları tartışmak zorundayız. Görüş, herkesin her görüşü olabilir, görüşünüzün gerekçelerini adım adım sıralarsanız bu felsefe olur yoksa herkes her konuda görüş bildirebilir bu kötü bir şey değildir herkesin her konuda bir fikri olabilir, sormadığımız sürece herkes her görüşe sahip olabilir. Felsefe yapmak nedenler üzerine gerekçeler hakkında tartışmaktır. Gerekçeler yerinde mi, gerekçeler birbirleri ile çelişiyor mu, birbirini gerektiriyor mu bunları üzerinde durulur. 

Eğer siz görüşünüzün doğru olduğunu göstermek istiyorsanız, bu sadece bir görüş değilse argüman vermeniz lazımdır. 

Sonuç: Ders interaktif bir şekilde işlenmiştir, online ve yüz yüze öğrencilerden gelen sorular üzerinde durularak gerekli cevaplar verilmiş ve dersin akışına uygun bir işleyiş gerçekleştirilmiştir. 

Hocamızın ders öncesinde bizlere iletmiş olduğu gemi örneği ile ilgili, X ve Y argümanlarının öncülleri üzerinde durulmuştur. Neredeyse herkesin derse katıldığı ve zıt fikirlerin karşılıklı bir şekilde tartışıldığı, argümanlar üzerinde konuşulan bir ders olmuştur. Dersin sonunda öğrencilerimizden bazıları hocamıza kitaplarını imzalattırmıştır.

Ön Okuma Metni:Ön okuma metni bulunmamaktadır.
Bahsi Geçen Eserler: Herhangi bir eser adı verilmemiştir.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top